Düşün, Tart, Sus ve Dinle: Üç Ayetle Kur’an’la Yeniden Karşılaşmak

 

(En’âm 6:143, Âl-i İmrân 3:15, Cin 72:8 üzerine kişisel bir okuma)

Kur’an’ı dijitalden okumaya alışalı uzun zaman oldu. Fiziksel mushafın yerini almıyor elbette, ama çoğu zaman ulaşmak istediğim bir ayeti, bir anlamı, bir cevabı bulmak için ekrana başvuruyorum. Fakat bazı günler olur ki hiçbir şey aramazsın. Ne bir soru vardır aklında, ne bir niyet. Sadece açarsın. Ve işte tam da o zamanlar, Kur’an seni bulur.

O gün de böyle bir gündü. Düşünmeden, rastgele bir şekilde ekranı kaydırırken karşıma üç ayet çıktı. Farklı yerlerde duruyorlardı ama zihnimde birbirine tutundular. En’âm Suresi 143. ayet, Âl-i İmrân Suresi 15. ayet ve Cin Suresi 8. ayet… O gün üçü birleşti ve bana tek bir şey söyledi: “Kendine fazla güvendin. Dur ve düşün.”

1. En’âm Suresi 143. Ayet: Gelenek mi, vahiy mi?

“Sekiz eşli hayvan: Koyundan iki, keçiden iki... De ki: Allah mı haram kıldı bunları, yoksa siz mi?”
(En’âm 6:143)

Bu ayet ilk bakışta teknik gibi görünüyor. Kurbanlık hayvanlar, helal-haram ayrımı, tarihsel bağlam… Ama içinde geçen “De ki: Allah mı haram kıldı, yoksa siz mi?” cümlesi başlı başına bir devrim niteliğinde.

Çünkü bu cümle, dini anlamanın değil, dini uydurmanın tarihine ışık tutuyor. İnsanlar, kimi zaman bilerek, kimi zaman bilmeyerek Allah adına hüküm koyma cesaretini kendinde bulmuş. Bu ayet işte bu cesareti sorguluyor.

Bugün biz de bunu yapıyor muyuz? Gelenekten devraldığımız bir dizi kuralı, ne kadar Kur’an’la tartıyoruz? Ya da sırf alışkınız diye bazı uygulamaları sorgulamadan “din budur” mu diyoruz?
En’âm 143, bizi susturuyor. Çünkü ayet aslında çok açık: Allah ne söylediyse odur. Gerisini karıştırma.

2. Âl-i İmrân Suresi 15. Ayet: Gerçek değer nerede?

“De ki: Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahipleri için Rableri katında içinden ırmaklar akan cennetler vardır...”
(Âl-i İmrân 3:15)

Bu ayet, o gün bana küçük bir çarpılma yaşattı. Önceki ayetlerde anlatılanlar dikkat çekiciydi: kadınlar, evlatlar, altınlar, yığılmış servetler, güzel atlar… Hepsi dünyada arzuladığımız şeyler. Ama sonra bir duraklama. Ve ardından bu ayet:

“Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi?”

Cevap hazır: Evet, söyle.
Ama insanın içinden istemsizce şu da geçiyor: Gerçekten daha hayırlısı var mı?

İşte Kur’an burada yol gösteriyor. Cenneti sadece fiziksel bir yer olarak değil, bir huzur hali olarak tanımlıyor. Irmakların aktığı, sonsuz kalınan, dostluğun ve ilahi rızanın iç içe geçtiği bir âlem… Ama bu da herkese değil, takva sahiplerine ait.

Âl-i İmrân 15. ayeti o gün beni şuna zorladı:
Değer verdiğim şeyleri sıralasam, bu listeye “ebedilik”, “Allah’ın rızası” ve “derinlik” girer miydi? Yoksa geçici olanlar mı ağır basardı?

3. Cin Suresi 8. Ayet: Her Bilgi Senin Hakkın Değil

“Biz göğe yokladık da, onu güçlü bekçiler ve alevlerle dolu bulduk.”
(Cin 72:8)

Bu ayet beni sessizleştirdi. Cinler, gökyüzünü dinlemek istiyorlar ama artık orası kapatılmış. Koruyucular var. Alevlerle çevrili. Yasaklı alan.

Ayetin doğrudan mesajı açık: Gayb bilgisine ulaşmak artık mümkün değil. Ama bu anlatım sadece cinlerle ilgili değil. Bu aynı zamanda insanın kendi haddini aşma eğilimiyle de ilgili.

Bugünün dünyasında, her şeyi bilmek istiyoruz. Her konuda konuşmak, her meseleye hüküm vermek, her gerçeğe ulaşmak... Ama bu ayet şunu söylüyor:
Her bilgiye ulaşmak hakkın değil. Çünkü bazı şeylerin sana kapalı olması aslında korunmandır.

Cin 8. ayetiyle bir kez daha sustum. Çünkü bazen cehalet değil, aşırı bilme isteği bizi yakar.

Üç Ayet, Üç Farkındalık

O gün fark ettim ki:

  • En’âm 6:143 bana dini gelenekten değil vahiyden öğrenmem gerektiğini hatırlattı.

  • Âl-i İmrân 3:15 bana kalbimin yönünü sordu. Dünya mı, sonsuzluk mu?

  • Cin 72:8 bana bilgiyle ne yaptığımı sorgulattı. Bilmek, her zaman hayır getirmez.

Kur’an ekran üzerindeydi, ama bana söyledikleri çok daha içerideydi.
Ve ben artık biliyorum: Bazı ayetler öğrenmek için değil, uyanmak için okunur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalbi Daralanlara İlahi Cevap: İnşirah Suresi

Kur’an Ahlakı Nerede Yaşanıyor? Gerçek İslam Kimde Görünüyor?

Reflecting on Key Qur’anic Verses: Wisdom from Sad, Rahman, Al-A’raaf, and Tegabun